Usulsüzlük Cezalarından Bir İyi Bir Kötü Haber!
İsmail Tekbaş
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
tekbas333@hotmail.com
Değerli
meslektaşlarım, 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Resmî Gazete’nin
27.Mart.2018 tarihli mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kamuoyu
tarafından “torba yasa” olarak
bilinen kanun kapsamında; diplomatik pasaportlardan motorlu taşıtlara, sporcu
ücretlerinden yeni istihdam teşviklerine, nişasta kökenli şeker kotasından
madenci yakınlarının istihdamına kadar toplumun hemen her kesimini yakından
ilgilendiren birçok konuda düzenleme yapıldı. İlerleyen günlerde ilgili kanun
kapsamında düzenleme yapılan ve muhasebe camiası adına önemli sayılan konulara
makalelerimde yer vermeyi düşünüyorum. Bu yazımda ise, yine ilgili kanunun 14
ve 15’ inci maddeleri uyarınca “Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük
Cezalarında” yapılan düzenlemeleri
değerlendireceğim.
Usulsüzlük
Ve Özel Usulsüzlük Cezaları Nedir?
213 sayılı Vergi
Usul Kanununda usulsüzlüğün tanımı: “Vergi kanunlarının şekle ve
usule müteallik hükümlerine riayet edilmemesi” şeklinde
yapılmıştır. Usulsüzlük cezaları ise, vergi kanunlarında belirtilen şekil ve
usule ilişkin hükümlere uyulmaması halinde düzenlenir. Usulsüzlük cezaları
genel usulsüzlük cezaları ve özel usulsüzlük cezaları olmak üzere ikiye
ayrılır. Genel usulsüzlük suçları ve cezaları, V.U.K.’ un 352. maddesinde
düzenlenmiş olup, I. ve II. derece usulsüzlük şeklinde iki dereceye
ayrılmıştır. Harici olarak ilgili kanun maddesinde bu fiillerden re ‘sen
takdiri gerektirenlere iki kat ceza uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Özel usulsüzlük
suçları ve cezaları ise, V.U.K.’ un 353, 355 ve Mükerrer 355’inci maddelerinde
düzenlenmiştir. Özel usulsüzlük cezaları genel olarak belge düzenine
uyulmaması, fatura, fiş gibi belgelerin verilmemesi veya alınmaması ve bunlara ek
olarak diğer bazı fiiller ile ilgili olup, cezalar bakımından genel usulsüzlüğe
oranla daha ağır cezalar öngörülmüştür.
Mükellefler
kendilerine tebliğ edilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için dava
açma, uzlaşma, düzeltme ve ceza indirimi talep etme hakkına sahiptirler. Harici
olarak usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma konusuna
girmesine rağmen, tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamına girmemekteydi. Bu
durumun, mükellefler arasında eşitsizliğe neden olduğu iddia edilerek sık
sık eleştirilmekteydi.
7103
Sayılı Kanun Kapsamında Usulsüzlük Ve Özel Usulsüzlük Cezalarında Yapılan
Düzenlemeler
Resmî Gazete’nin
27.Mart.2018 tarihli mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren 7103
sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda, usulsüzlük ve özel usulsüzlük
cezaları ile ilgili mükellefleri yakından ilgilendiren iki önemli düzenleme
yapıldı. Makalenin başlığından da anlaşılacağı üzere, mükellefler
açısından bu düzenlemelerin biri iyi diğeri ise kötü haber. İyi
haber, ilgili kanun 14. Maddesi hükümleri gereği “213 sayılı Kanunun
376 ncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan
“üçte biri” ibaresi “yarısı” şeklinde değiştirilmiştir.”Daha
açıklayıcı bir ifade ile kendilerine tebliğ edilen usulsüzlük ve özel
usulsüzlük cezaları için yargı yoluna gitmeyen ve tebliğ tarihinden itibaren 30
gün içinde bağlı bulundukları vergi dairesi müdürlüğüne başvuran mükellefler
için yapılan üçte bir indirim yerine %50 yani yarısı şeklinde indirim
yapılacaktır.
Örneğin; Vergi ve harç
beyannamelerini süresinde vermemiş olan bir sermaye şirketi yasa yürürlüğe
girmeden önce 213 sayılı VUK’ un 376’ ncı maddesi hükümlerinden faydalanarak
usulsüzlük cezasını ödemek istediğinde “98,67 Türk Lirası “ ödemesi
gerekirken, yasanın yürürlük tarihi itibariyle “74,00 Türk Lirası” ödeyecektir.
Bu düzenleme mükelleflerin lehine bir düzenleme olup, kamuoyu tarafından
olumlu karşılanmıştır.
Diğer taraftan
kötü haber ise, ilgili kanun 15. maddesi hükümleri gereği, “213
sayılı Kanunun ek 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “vergilerle
kesilecek cezalarda” ibaresi “vergiler ile bunlara ilişkin kesilecek
vergi ziyaı cezalarında” şeklinde değiştirilmiştir. Daha
açıklayıcı bir ifade ile ilgili yasanın yürürlük tarihi itibariyle usulsüzlük
ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamından çıkarılmıştır.
Bu düzenleme ile birlikte vergi incelemesine dayanılarak düzenlenecek olan
usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına uzlaşma yolu kapanmış oldu. Böylelikle
mükellefler açısından kendilerine tebliğ edilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük
cezaları için “dava açma” ve “İndirim
talep etme” şeklinde seçebilecekleri iki yöntem kaldı.
Birinci yöntem düzenlenecek olan vergi cezalarına karşı yargı yoluna başvurma,
ikinci yöntem ise, 213 sayılı Kanunun 376’ncı maddesinin hükümlerinden
faydalanarak indirim talebinde bulunmadır.
Konuyu özetlemek
gerekirse: İlgili düzenleme ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları VUK’ un
376’ ncı maddesi hükümlerinden faydalanarak ödenmesi halinde yasanın yürürlük
tarihi itibariyle indirim oranı “üçte bir” yerine “yarısı” şeklinde
uygulanacaktır. Yine aynı kanun kapsamında usulsüzlük ve özel usulsüzlük
cezalarına uzlaşma yolu kapanmış olup, kanunun yürürlük tarihi itibariyle
mükellefler kendilerine tebliğ edilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları
için “dava açma” ve “İndirim
talep etme” yöntemlerinden birini seçebileceklerdir.
Sonuç
Sonuç olarak,
yapılan düzenleme ile birlikte usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için
tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma taleplerindeki farklı uygulamanın
giderilmesi amaçlanmıştır. Ancak vergi incelemesine dayanarak tarh edilecek
usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için uzlaşma komisyonu tarafından önemli
indirimler (%80 yakın) yapılmaktaydı. Bu durum Gelir İdaresi Başkanlığı
ile mükellef arasındaki uyuşmazlıkların yargı organlarına intikal etmeden
çözümlenmesine neden olmaktaydı. Bu düzenleme ile birlikte vergi
incelemesi sonrası düzenlenecek olan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları
için yargı yoluna başvuran mükellef sayısında ciddi bir artış olacağı
düşüncesindeyim. Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında tarhiyat öncesi ve
tarhiyat sonrası uzlaşma aşamasında farklı uygulamaların giderilmesi amacıyla
yapılan bu düzenleme yerine, usulsüzlük cezalarının tarhiyat sonrası uzlaşma
kapsamına alınması yönünde bir düzenleme yapılması durumunda, usulsüzlük
cezalarının büyük bir kısmında yargı organları meşgul edilmeden
idare ile mükellef arasında anlaşma yoluna gidilmesi sağlanarak, uzlaşma
müessesenin de etkinliğinin artırılacağı kanaatindeyim.
Makalenin sözü: “Eğer bir amaç uğruna ayakta
değilsen, her darbe seni yere serebilir.” Malcolm
X
Yazı Hakkında Yapılan Yorumlar: